Kafa ameliyatları ve ekonomide yapısal reformlar

İtalyan doktor Sergio Canevero’yu duymuşsunuzdur.

İnsanlığa, ilk kafa ameliyatını yapmayı vaat eden doktor bu.

Umutsuz hastaların kafasını alıp, sağlıklı bir bedene takacak, onlara yeniden hayat verecek, doktorun iddiası böyle…

***

Bu doktor, Valery Sipiridanov adında, bedensel engelli bir Rus gönüllü de bulmuştu.

Dünya heyecanla bekliyordu, ne olacak diye.

Ancak, Sipiridanov’un çocuğu dünyaya gelince, bu deneyden vazgeçtiğini öğrendik.

Belli ki, çocuğunu görememe ihtimali, bir ameliyat masasına yatıp, ya kalkamamak, ya da sağlıklı bir şekilde kalkmak için oynayacağı kumarı çok riskli göstermiş ona…

İyi de yapmış…

***

Bu ameliyattan sonra yaşar mıydı bilmiyoruz.

Yaşasaydı bile, kafasıyla, üzerine monte edilecek vücut birbirlerini “kabul” ederler miydi?

İnsan vücudu ve ruhu öyle karmaşık ki, farklı bir beden ve farklı bir kafanın bir araya getirilmesinden ne meydana geleceğini kestirmek imkansız gibi bir şey…

***

Ben bu haberleri okurken, Türkiye’de, başka alanlarda yapılan “kafa” ameliyatlarını düşündüm.

Tesadüf bu ya Hürriyet gazetesi açıktı önümde.

Vücudu büyük oranda aynı ama, kafa, yep yeni bir kafa…

Sonuç, korkunç…

Ekrem İmamoğlu’nun, rakiplerinin konuşmaları saatlerce verilirken, kendisinin söylediklerinin bir satırının bile duyurulmamasına duyduğu haklı isyan, “tehdit” olarak haber veriliyor Hürriyet tarafından…

Gazetenin, görüntüsü, yani bedeni aynı, ama kafası bir ameliyatla değiştirildiği için, ortaya çıkan şeyi, tanımakta zorlanıyoruz.

***

Sadece o mu, Türkiye medyasında, pek çok başka gazete ve televizyon da, kafa ameliyatlarına uğradılar ve artık onlar haber vermek dışında her şeyi yapıyorlar…

Bu kafa ameliyatlarının medyayla sınırlı olduğunu sanmayın…

***

Türkiye’de bütün sistem bir kafa ameliyatına uğradı.

Mesela, yargı diye bir vücut var, ama üzerinde yürütme diye bir kafa duruyor.

Mesela başkanlık sistemine geçtik diyorlar, onun alameti farikası sert kuvvetler ayrılığı iken, bizde bütün kuvvetler aynı elde toplanmış durumda.

Hesapta, özerk kurumlar var, ekonomiyi yönlendiriyorlar ama hepsi de emir kulu…

***

Ekonomiden sorumlu Berat Albayrak’ın yapısal reformlardan söz ettiği sırada, polis, Büyükçekmece’de tek tek kapıları çalıp insanları sorguluyordu, neden buraya taşındınız diyerek…

Bakan Albayrak yapısal reformlardan söz ederken, Ahmet Türk’ün mazbatası, onun yerine, seçimi kaybeden AKP’li adaya verilmeye çalışılıyordu…

Bu reformlardan söz edilirken, İzmir’in yeni seçilen belediye başkanı, Türkiye’nin yeni lanetlileri KHK’lıları işe almak için onları zabıta olarak çalıştırma formülünden söz ediyordu…

***

Bir şeyde reform, hele hele bunun yapısal olanını yapacaksanız, ilk önce sorununun ne olduğunu anlayacaksınız…

Türkiye’de bugün sorun, ekonomide, yada başka bir alanda, şu ya da bu teknik eksiklik değildir.

Sorun muazzam bir GÜVEN sorunudur.

İnsanların hukuka, kurumlara, demokrasinin işleyeceğine dair bir güven sorunu varsa eğer, siz bir değil bin tane reform paketi açıklayın, hiçbir şey değişmeyecektir…

***

Türkiye’de yaptığınız kafa ameliyatları sonucu, sistem felce uğradı.

Güven ortadan tamamen kayboldu…

***

Doktor Sergio, kendi alanı dışından bir yerden emsallere bakacak olursa eğer, Türkiye örneği, onu dehşete kaptırır, bir daha bu kafa ameliyatını falan da ağzına almazdı diye düşünüyorum.

 

 

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir