HDP’li Kürtler nasıl suç makinasına dönüştü?

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türkiye’de muhalif Kürt politikacılara baskıları konu alan bir rapor yayınlamıştı (Turkey: Crackdown on Kurdish Opposition).

Rapor 2016’daki kanlı darbe girişiminin ardından 5,471 HDP’linin gözaltına alındığını, 1,482’sinin de tutuklandığını söylüyordu.

Bu rapordaki rakamlara bakan, Türkiye’deki atmosferden zehirlenmemiş bir kişi ne düşünür?

Bu insanlarla “darbe” arasında bir ilgi, bir alaka olmalı değil mi?

Yoksa neden bir anda bu kadar çok siyasetçi polis nezaretlerine, cezaevi hücrelerine konulmuş olsun?

Ama, bu ülkede yaşayan bizler biliyoruz ki, bu HDP’lilerin hiç birisine darbeyle ilgili hiçbir suçlama yöneltilmedi.

O zaman ne oldu da HDP bir anda bir “suç makinasına” dönüştü?

Öyle ya, hala eski eş genel başkanı, Selahattin Demirtaş tutuklu, HDP’li eski Diyarbakır Belediye başkanı Gülten Kışanak’a 14 yıl 3 ay hapis cezası verildi.

Bir şey olmalı?

Eğer, böyle kitlesel gözaltı ve tutuklamalar darbe girişiminin kendisiyle alakalı değilse, yargıyı harekete geçiren başka bir şey olmalı?

Bu insanlar, bir anda, bundan birkaç yıl öncesine kadar yapmadıkları bir şeyleri mi yapmaya başladılar aniden?

Hiç giyinmedikleri kıyafetleri mi giyiyorlar; hiç yiyip içmedikleri şeyleri mi yiyip içmeye başladılar; hiç konuşmadıkları gibi mi konuşuyorlar artık?

Hadi, daha Türkiye’ye özgün hale getirelim: Bu insanlar Kürt sorunu hakkında, PKK hakkında, Türkiye’deki silahlı çatışmalar hakkında büyük bir tutum değişikliği falan mı gösterdiler?

Şu gök kubbe altında daha önce hiç telaffuz etmedikleri fikirler mi beyan ettiler?

Siz böyle yeni, daha önce hiç söylenmemiş bir söze tanık oldunuz mu?

Daha önce hiç tanık olmadığınız yeni bir tutum, yeni bir tavır gördünüz mü bu HDP’liler de?

Onlar değişmediyse eğer Türkiye’de başka bir şey değişmiş olmalı!

Kürt bölgelerinde 100’lerce belediyenin başkanlarının içeri tıkılıp, yerlerine kayyım atanmasının nedeni nedir?

Sandığı demokrasinin namusu, kutsalı olarak gören bu iktidar döneminde nasıl oluyor da, bu kadar çok insan sandıktan çıktıktan sonra, karga tulumba cezaevlerine götürülüyor?

Yargı yeni bir içtihat, yeni bir doktrin mi geliştirdi?

Yargının elinde HDP’ye ilişkin yeni deliller mi var?

Terör olaylarında ani bir tırmanış mı var Türkiye’de, ki birileri tahrik olup misilleme yapıyor falan diyelim?

Hükümet, her fırsatta, asayişi nasıl sağladığı, terörü nasıl ezdiğiyle övünmüyor mu?

Bunların hiç birisi yoksa, birisi çıkıp lütfen yargının Kürt siyasetçileri karşısında neden bu kadar büyük bir değişim geçirdiğini açıklasın.

Üstelik, çok daha ilginç başka bir soru daha geliyor insanın aklına…

Ki bu soruyu geçen gün Diken yazarı Murat Sevinç, “HDP yasadışıysa kapatılsın, değilse boş konuşulmasın!” başlıklı yazısında sordu.

Neden bu kadar çok HDP’li hergün gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, korkunç ağır cezalara çarptırılırken, yargının bir başka ayağı da harekete geçip “Siyasi Partiler Yasasının 100. Maddesine göre” bu partiyi kapatın demiyor?

Siyasi Partiler Yasası, bir parti suç odağı haline gelmişse kapatılır demiyor mu, binlerce yöneticisini tutukladığınız bir partinin suç odağı haline geldiğine inanmıyor musunuz yoksa?

Eğer kriter hukuksa, bu kadar çok üyesini soruşturduğunuz, kovuşturduğunuz, hapse tıktığınız bir siyasi partiyi, neden kapatmak için hiçbir girişimde bulunmuyorsunuz?

Ölmesindense, zayıflatılması; kapatılmasındansa, bir kum torbası gibi, her Allah’ın günü yumruklanması daha mı çok işe yarıyor yoksa?

Bir ortak düşmana, kötü giden her şey için bir günah keçisine mi ihtiyaç var yoksa?

Her gün birilerini içeri tıkmak, benim beğenmediğim birilerini seçerseniz onu da alır içeri tıkarım demek, çok ihtiyaç duyulan muktedir olma duygusunu mu okşuyor?

Bir de, sosyal medyada defalarca gördüğüm şu karikatür var:

Bir gardiyan, ne zaman çıkacağını soran Kışanak’a, “Kışanah” çıkarsın diyor; nasıl da keyif alıyor; nasıl da mesut; nasıl da mağrur ve güçlü…

Sanki bütün bu olup bitenlerin arkasındaki ruh halini özetliyor…

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir